Penguenler etrafımda dönüp dolaşıyor ve bir şeyler söylüyorlardı. Ben ise penguenlerin ortasında bir direğe bağlı şekilde durup korku içinde etrafımda gezen penguenleri izliyordum. Penguenler etrafımda gezerken bağıra bağıra bir çember halinde “Enflasyon tek hane, bu vatan bölünmeyecek, gerekirse soğan yeriz, arabamızı yaptık sıra uzay aracımızda, Almanlar bizi kıskanıyor” diye diye dönüyorlardı. O sırada uykudan uyandım ve etrafıma baktım. Evde kimse yoktu. Haberlerde ne var diye bakmak için televizyonu açtım. Televizyonda penguen belgeselini görünce hemen televizyonu kapatmak için kumandayı elime aldım. O sırada telefonum çaldı, arayan bir anket firmasıydı. “Can Bey, sizinle ülke gündemini değerlendirmek için bir anket yapıyoruz” diyerek hemen ilk soruyu sordu. Kumanda çalışmadığı için televizyonu kapatamıyordum. İlk anket sorusu geldi: “Ülke ekonomisini 1 en kötü, 10 en iyi şekilde yorumlar mısınız?” Televizyondaki penguenler o sırada “Hadi lan, cevap ver şimdi, hadi lan!” der gibi bakıyordu. “10” diye bağırdım. İkinci soru geldi: “Ülkedeki adaleti 1’den 10’a kadar puanlar mısınız?” O sırada penguenler bir foku dövüyorlardı. Hiç düşünmeden “10” dedim. Diğer soru ise Türkiye’de özgür basını yine aynı şekilde puanlar mısınız diye sordu. Nihayet televizyon kumandası çalışabilmişti, ama kapanmak yerine kafasına göre bir kanal değiştirdi ve Tele 1 isimli bir kanal açtı. Kanalın alt yazısında “Gazeteci Merdan Yanardağ tutuklandı” yazıyordu. Tam soruya cevap verecekken dıt dıt dıt diye bir ses geldi ve telefon kapandı. Sahi, Türkiye’de özgür basın var mıydı? Kararlarını yalnızca kendisi alabilen, programa çağırdığı insanlara soruları önceden vermeyen, tek telefonla programları yayından kaldırmayan bir basın…
Benim ana akım medya izlerken televizyonda gördüğüm tek şey kutulardı. Ülke gündemini tartışan programlarda televizyon ekranı kutulara ayrılıyor ve her bir kutuda konuşan insan saatlerce aynı şeyi tekrarlıyordu. Üstelik bu kutulara çağırılan insanlar da hiç değişmiyor, benzer kanallarda kutudan kutuya koşuyorlardı. Kutu haberciliği, endemik bir tür olarak yandaş televizyon kanallarında karşımıza çıkıyordu. Ara sıra kutulardan gaz çıkarma sesleri bile gelse, kutular bu durumu hiç bozuntuya vermiyor, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
Bu kutu medyası dışında bir avuç medya ise ülke gerçeklerine göre haber yapmaya, haberciliğin temel ilkelerine uygun şekilde davranmaya çalışıyor, fakat bu sefer de karşılarına RTÜK diye bir şey çıkıyor. Bazen para cezası, bazen ise o kanallara yayın durdurma cezası veriliyor ve yayın durdurma cezalarında ceza olarak o kanalda penguen belgeseli yayınlanıyor. Ben mesela yıllardır bu ülke gündeminden çok Antarktika gündemine hakimim. Orada ne olmuş ne bitmiş kaçırmam. Ülkede iktidar partisinin yıllardır kullandığı bir slogan var: “Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan.” Bence bu sloganın artık ek olarak şunlar da eklenmeli: tek basın, tek penguen, tek kutup noktası, tek Antarktika!